Bu, karma, liyakat, aşk kaderi ve bir ay mantrasının birleşerek tombul bir arkeolog olan Kadesurang'ı Ayutthaya döneminde (300 yıl önce) başka bir kadının vücuduna fırlattığı bir hikaye. Geçmişte zalim ve bencil Karakade, kötülüğünü küçümseyen ve daha iyi bir kadını tercih eden Date ile nişanlanmıştır. Kıskançlık içinde olan Karakade, rakibini öldürmeye çalışır ama onun yerine bir hizmetçi ölür. Karakade'den şüphelenilse de, cinayet niyeti teyit edilemez. Böylece Date ve babası, katili cezalandırmak için kutsal bir ayin gerçekleştirir. Bu önemli anda, Karakade ölür ve onun ruhu Kadesurang'ınkiyle değiştirilir. Kadesurang, Karakade'nin bedeninde uyandıktan sonra, incelediği tarihsel bağlamı deneyimlemeyi delice merak eder. Etrafındaki herkesin kafası karışık. Tamamen farklı bir insan gibi davranıyor: Temel görgü kurallarını unutmuş ve garip konuşan biri, aniden liyakat etmek isteyen ve etrafındakileri önemseyen biri. Ev halkı ve Karakade'nin nişanlısı, Karakade'nin yeni ortaya çıkan iyimserliğine ve sorumluluğuna bu kadar tuhaf tavırlarla nasıl tepki verecek? Ve Kadesurang (şimdi Karakade) siyasi huzursuzlukla dönen bu ataerkil toplumu nasıl yönetecek?