1. Bölüm
The King’s Affection 1.Bölüm Türkçe Altyazılı İzle
720P Türkçe Altyazı
9.3
( Toplamda 6 oy verildi. )
5.898
The King's Affection 1.Bölüm Türkçe Altyazılı İzle
The King’s Affection, hem eğlendiren hem de yer yer ağlatan bir Güney Kore yapımı dizi. Bir kraliyet ailesinde doğup birbirinden habersiz yaşayan ikiz kardeşlerin birbirinden farklı hayat hikayeleri. Sonunda bir noktada hayatları birleşiyor fakat işler düşündükleri gibi gitmiyor.
The King’s Affection, aslında Lee So-Young'ın 2011'den 2014'e kadar yayınlanan "Yeonmo" adlı bir çizgi romanına dayanıyor. Park Eun-bin, Rowoon, Nam Yoon-su, Choi Byung-chan, Bae Yoon-kyung ve Jung Chae'nin rol aldığı ve Song Hyun-wook yönetmenliğinde çekilen dizi, sizi adeta gözyaşlarına boğacak. Ancak öncesinde diziyi birlikte daha yakından inceleyelim.
The King’s Affection dizisinin konusu ne?
Dizi, Joseon Hanedanlığı döneminde geçiyor. O zamanlarda ikiz çocuk dünyaya getirmek uğursuzluk olarak biliniyordu. Hele bu ikiz çocukların kraliyet ailesinden olması, kabul edilemezdi. Veliaht Prenses Consort ise bir kız ve bir erkek olmak üzere ikiz çocuk doğuruyor. Bundan kesinlikle hoşnut olmayan kral, kız olan torununun ve bu doğumdan haberdar olan herkesin derhal öldürülmesini emrediyor.
Askerler, doğumhanedeki hizmetçiler ve çalışanlar dahil olmak üzere prensesin ikiz çocuk doğurduğunu bilen herkesi öldürüyorlar. Sıra küçük prensese geliyor. Annesi ve yanındaki birkaç hizmetçisi aralarında anlaşıp küçük bir hile ile bebeğin kalbini kısa süreliğine durdurup gelen askerlere ise bebeğin doğumdan hemen sonra öldüğünü söylüyorlar. Prensese sadık olan güvenilir askerlerden biri, kız çocuğunu bakılıp büyütülmesi için uzak diyarlarda bir tapınağa bırakıyor. Böylece küçük kız, annesinden ayrı kalacak olsa da en azından hayatına devam ediyor.
Yıllar geçiyor ve iki kardeş birbirinden habersiz yaşayıp gidiyorlar. Yıllar sonra, kız olan kardeşe bakan keşişin ölmesi üzerine, Dam-i ismini koydukları kızı sarayda hizmetçi olması için yetiştirmek üzere krallığa getiriyorlar. Bu süreçte Dam-i’nin ikizi Lee Hwi sarayda eğitim alıp kendini geliştirmeye devam ediyor.
Bir gün küçük prens dışarıda arkadaşlarıyla futbol oynarken topları uzağa gidiyor ve Dam-i’nin yanında duruyor. Genç Prens, Dam-i’yi görünce aralarındaki benzerlik karşısında şok oluyor. Bu durumu annesine anlatması üzerine Prenses, bu kızın yıllar önce doğurduğu kızı olduğunu anlıyor ve oğluna bu konuyu açmamasını söylüyor.
Sonra Lee Hwi, prens babası ve en sevdiği ustasıyla beraber vakit geçirirken, askerler birden odaya dalıp genç prensin ustasını apar topar alıp götürüyorlar. Lee Hwi’nin babası, kralın huzuruna çıkıp bunun sebebini sorduğunda, saray öğretmeninin bazı suçlar işlediği için cezalandırılacağını fakat Lee Hwi onu çok sevdiği için birkaç gün bekleyeceklerini söylüyor.
Günlerdir babası gibi yakın hissettiği, ona bildiği her şeyi öğreten ustasını göremeyen genç prens bunun peşine düşmeye karar veriyor. Fakat onu sarayın hiçbir yerinde bulamamasıyla birlikte, askerler onun saray dışına çıkmasına da izin vermiyorlar. Peki genç prens hocasını bulmak için ne yapacak?
Lee Hwi’nin muhteşem fikri
Kendisine çok benzeyen kızı hatırlayan prens, hemen onu huzuruna çağırıyor ve ona kendi kıyafetlerini verip onunkileri de kendisi giyiyor. Böylece saraydan kolaylıkla fark edilmeden çıkabilecek. Hocasını bulmaya giden prens nihayet onun gönderildiği yeri buluyor ve onunla görüşüyor. Hocasının saraya geri dönemeyeceğini öğrenen Lee Hwi, saraya eli boş dönüyor.
Kızının yakınlarında olduğunu öğrenen prenses ise, onun eğitildiği yere gidip onu görüyor ve hayat hikayesini dinliyor. Gözyaşlarınızı tutamayacağınız bu duygusal anda prenses de çok duygulanıyor ve onu aralıklarla uzaktan izlemeye başlıyor. Ne var ki, bir gün kral tarafından Daw-i’yi izlerken yakalanıyor. Emirlerine karşı gelindiğini öğrenen kral, prensese oldukça sinirleniyor ve Daw-i’nin öldürülmesi için emir çıkartıyor. Prenses, kızını uzak diyarlara yollamayı ne kadar teklif etse ve bunun için yalvarsa da kral, kararından dönmüyor.
Bu sırada saray hocasının idam kararını bir şekilde öğrenen Lee Hwi, hocasına en azından ölmeden önce veda etmek istiyor ve Daw-i’den tekrar kendi yerine geçmesi için ricada bulunuyor. Daw-i, her ne kadar yakalanmaktan korksa da arkadaşı sandığı ikiz kardeşinin, çok sevdiği hocasına veda etmesine olanak tanımak için bu isteği kabul ediyor. Tabii kralın askerleri ise çoktan yola çıkmış ve her yerde Daw-i’yi arıyorlar.
Ne olursa olsun onu öldürmeye kararlı bir okçu asker, aslında prens olan Daw-i kılığındaki Lee Hwi’nin peşinden gidiyor. Prensin ise tek isteği, idam masasında olan ustasını son kez görüp ona veda edebilmek. Tehlikeden habersiz kalabalığın içinde idamı beklerken, saray askerlerinden biri yaklaşan okçuyu ve Daw-i kılığındaki prensi fark ediyor ve onu oradan hızla uzaklaştırıyor.
Heyecanlı bir kılıç dövüşünün ardından okçu, bir ata atlayıp kaçan prensin peşine düşüyor ve onu ormanda kıstırıyor. Onu korumak isteyen asker ise, her ne kadar acele etse de onu kurtaramıyor ve prens, ikiz kız kardeşi sanılarak orada öldürülüyor.
Bu durumu öğrenen Prenses, bir yandan oğlunun yasını tutarken bir yandan da en azından kızını kaybetmemek için bir plan yapıyor. Prensin ölümünü gizleyen prenses annesi, Daw-i’yi oğlu Lee Hwi’nin yerine geçiriyor. Böylece kız, artık prens oluyor. İnsanlar onun gerçek prens olmadığını anlayacak mı? Bu oyun nereye kadar sürecek? Bu sürükleyici dram hikayesinin devamını öğrenmek istiyorsanız hemen izlemelisiniz. İyi seyirler…