Film, geleneksel bir Kore masalını (Batinin külkedisi keyfinda ve tanınmışllığında), yine geleneksel Kore tiyatrosunun anlatım seçiminı kullanarak beyaz perde perdesine yansıtıyor... Çoğunluk lirik, kimi zaman de şarkı şeklinde bir performans gösteren bir ses sanatçısı ile bir davulcunun (özel bir Kore davulu) birlikte icra ettiği bu geleneksel anlatım seçimina Pansori deniyor, ve sahnede gösteriyi oynayan oyuncuların yaptıkları bu Pansori sanatçısı tarafından seslendiriliyor, anlatılıyor, pekiştiriliyor, teşvik ediliyor... Gerektiğinde Pansori sanatçısı olayı betimliyor, hatta bir "iç ses" bile oluyor... İste bu kültürel ve geleneksel Pansori ifade seçiminı ve gene geleneksel bir Kore peri masalı olan Chunhyang öyküsünü bu film (bence) başarıyla harmanlamış... Biliriz ki, peri masalları okumuş-cahil, zengin-yoksul, üst derslik-alt derslik farkı olmaksızın derhal herkese hitap eder, çünkü hepimiz masallarda kendi acılarına bir teselli, yaralarına bir pansuman, gelecek kaygılarına bir ümit bulur...