Ji-ho ümit veren bir piyanisttir, ve senelerce yurt dışında tahsil görüp piyano çalmaktadır. Ama bir gece ansızın bir sahne korkusu duygusuna yakalanır ve tekrar bundan kurtulamaz. Çaresizlik içinde, yurduna rotatif ve eski sınıf arkadaşı Sung-ryong ile karşılaşır. Bir zamanlar çok akıllı bir çocuk olan Sung-ryong bir kaza yapmıştır ve şimdi yirmili yaşlarının sonundayken hala altı yaşındaki bir çocuğun zekasına sahiptir. Çok unutkandır, fakat ilk aşkı Ji-ho'yu asla unutmamıştır. Sung-ryong’un deformasyona uğramış olmuş aklının diğer yarısında sadece ailesi, – kız kardeşi Jee-in vardır. Ona bakmak için, Sung-ryong Jee-in’in okulu önünde tost satmaya adım atar. Fakat Jee-in zeka özürlü ağabeyinden utanır ve onu tanımazlıktan gelir. Sung-ryong’un merhametli düşüncesini anlayansa sadece eski arkadaşı Sang-soo'dur. Fakat Sung-ryong kaçınılmaz bir şekilde gangsterlerin yaşamına düşer. Ji-ho hala kendi derdindedir, Jee-in hastalanmıştır ve Sang-soo tehikeli bir çatışmaya karışmıştır. Ama onların tüm acıları hiç kimsenin öngörmediği bir halde sanki bir mucize olmuşcasına Sung-ryong tarafınca dindirilir...